EBEVEYNİN SINAV KAYGISI
Sınava hazırlanan bir çocuğunuz var ise, çocuğunuz kadar sizin de kafa karışıklıkları duygusal zorlanmalar yaşayabileceğiniz bir dönemdesinizdir. Bu süreçte çocuğunuzun destekçisi olmak, süreci yönetmesi ve ilerleme sağlaması için arkasından biraz da olsa ittirmek ebeveynliğin doğal bir parçasıdır değil mi?
Çocuğunuzun geleceğini İşin sonunda çocuğunuz başarılı olduğunda gurur duyacağınız bir sınav üzerinden değerlendiriyor olmak sizi de endişeye itiyor olabilir ve bu endişeyle kontrolü ele almak istiyor olabilirsiniz. Bu noktada aile bütçenizi zorlayarak en iyi eğitim imkanlarını sunmayı, çalışma şartlarını en iyi hale getirmeyi kendinize görev edinebilirsiniz. Çocuğunuzdan da beklediğiniz gibi sınav senesinde sosyalleşme davranışınızı azaltabilir, misafir kabul etme veya misafirliğe gitme arzularınızı erteleyebilirsiniz.
BU FEDAKARLIKLAR GERÇEKTE KİMİN İÇİN?
Tüm bu fedakarlıklarınız karşılığında beklentilerinizi de farkına varmadan yükseltmeye başlayabilirsiniz. Peki tüm bu fedakarlıklar gerçekte kimin için? Tabi ki önceliğinizin çocuğunuza iyi bir gelecek inşa etmek olduğu cevabınızı duyar gibiyim. Ancak sadece bunun için mi?
Bir süre durup düşünmenizi istiyorum.
Çocuğunuzun elde etmesini arzuladığınız başarı sizin için ne anlama geliyor? Başarılı bir ebeveyn olduğunuzu mu gösterecek?
FARKINDA OLMAMAK ÇOCUĞUNUZLA İLİŞKİNİZİ ZORA SOKUYOR OLABİLİR
Ya da çok istediğiniz ama gerçekleştiremediğiniz hatta belki gerçekleştirememenize neden olarak kendi ebeveynlerinizi gördüğünüz o hayalleri gerçekleştirmek mi? Yani yarım kalmış işlerinizi çocuğunuzun tamamlamasını mı istiyorsunuz? Bunu düşünmek hatta fark etmek oldukça zorlayıcı olabilir. Ancak farkında olmamak ise çocuğunuzu ve çocuğunuzla olan ilişkinizi zora sokuyor olabilir.
Çoğu zaman istemeden de olsa ebeveynler bu tutumlar sebebiyle çocuğuna yetersiz hissettirebilir. Bu yetersizlik hissi ise arkasından sınav kaygısını ve hatta bu kaygının yoğunluğu sebebiyle çocuğun başarısızlığa uğrama ihtimalini artırabiliyor.
Tabii ki ebeveynlerin de beklentide olmaya hakkı olabilir ama bu nokta da çocuğumuzun beklentilerini öğrenmek, bu beklentinin nedenlerini gözden geçirmemiz gerekebilir.
ÇOCUĞUNUZU GERÇEKTEN TANIYOR MUSUNUZ?
Çocuğunuza destek olmak ve onun yerine kararlar almak, kontrol etmek arasında bir fark vardır. Acaba çocuğunuzu gerçekten tanıyor musunuz?
Onun kendisinden ve yaşamından beklentilerini, sahip olduğu potansiyel ve yetenekleri hangi alana yönlendirmek istediğini yeterince iyi anlamalıyız.
NE YAPMALIYIZ?
Bunu yaparken seçtiğimiz yol da çok önemlidir. Çocuğa kendini sorgulanmış hissettirmek, arzularını eleştirmek ve neleri yapabileceğini anlatmak için gereğinden fazla motivasyon içerikli cümleler kurmak iletişim değildir.
Gerçekten dinlemek, anlamaya çalışmak ve değerli olduğunu tutum ve davranışlarımızla da desteklemek işimize yarayacak olan yoldur. Bu yolla çocuğumuzla birbirimizi iyi anlamak ve tanımanın, karşılıklı olarak anlaşılmış hissetmenin mutluluğuna ulaşabiliriz.