İLİŞKİLERDE YIKICI ETKENLER
Bulunduğunuz ilişkide sizi çok rahatsız eden kimi zaman açıkça dile getirebildiğiniz kimi zaman göz yummayı seçtiğiniz davranış ve durumlar nelerdir? Peki partnerinizin gözünden kendinize baksaydınız hangi özelliğinizi değiştirmek isterdiniz? Hatta kendinizi hiç partnerinizin yerine koymayı denediniz mi? Sizce mükemmel ilişki nasıl olmalıdır?
Yeryüzünde ki her bir insan en az parmak izleri kadar biricik ve özeldir. Milyarlarca insanı bu kadar eşsiz kılan kendine münhasır yaşam öyküleri, travmaları, değerleri, inançları, istekleri ve ihtiyaçlarıdır. Hal böyleyken birbirinden eşsiz iki hayat sizce kusursuz bir biçimde birbirine karışabilir mi? Bunun mümkün olduğunu sanmıyorum. Hiçbir ilişkinin kusursuz ve mükemmel olduğunu söyleyemeyiz. Önemli olan partnerler arasındaki mevcut farklılıklara rağmen saygı, anlayış, empati, özen ile bu iki insana özgü oluşturulmuş yeni bir ilişki dilidir; sağlıklı ilişkidir.
Peki sağlıklı bir ilişkiye erişebilmek için hangi davranış ve durumlardan kaçınmalısınız ? Gelin biraz bunları konuşalım. İlişki içindeki belki en zehirli ve zararlı davranışlardan ilkinin ‘yalan’ olduğunu söyleyebiliriz. Doğrular açığa çıktığında olacaklardan korktuğunuz için ya da başka bir sebeple partnerinize yalan söylemiş olabilirsiniz ancak partneriniz yalan söylediğinizi fark ederse bu onun canını gerçeklerden daha çok acıtacaktır. Aranızdaki bağı o yalanla koruduğunuzu sanabilirsiniz ancak bu bağ sentetik bir bağdır. Yakınlığınızı korumak isterken birbirinizden uzaklaşmanıza sebep olabilirsiniz. Yakınlık, bağ karşılıklı güven üzerine kuruludur ve dürüst olmayı gerektirir.
‘Güvensizlik’ Güvenmediğiniz birisi ile yola çıkabilir misiniz? Güven, her tür ilişki için temel bir kavramdır. Güvenin yüksek olduğu romantik ilişkiler daha sağlıklı ve yapıcı şekilde ilerler. İlişkide güvensizlik oluştuğunda zihni sürekli meşgul eden olumsuz düşünce, davranışlar ve onlara eşlik eden; öfke, üzüntü, kıskançlık ve endişe gibi duygular ortaya çıkabilir.
Bir diğer yıkıcı etken ise ‘aşırı kıskançlık’tır. Her ilişkide kıskançlık olağandır. Fakat aşırıya kaçınca durum pek de hoş olmayan yerlere gidebilir. Olağandışı kısıtlamalar koyarak birlikte olduğunuz insanın yaşamını da sıkıcı bir hale sokmuş olursunuz. Gerçeklikten uzak ve haksız gerekçelere bile tepki göstermeniz hem sizi hem partnerinizi hem ilişkinizi yoracaktır.
‘Anlayışsızlık’ İlk paragrafta da söz ettiğimiz gibi her bir birey kendine münhasır ve eşsizdir. Her zaman her noktada birbirinizle aynı fikirde olmayabilirsiniz fakat konuşup tartışarak orta yolu bulabilmeniz mümkündür. Birbirinizi dinlemeyi öğrenmelisiniz.
‘Saygısızlık’ İlişkinizde birbirinize saygı duymuyorsanız karşınızdaki insan sevginizi de, değerinizi de hissetmez. Öncelikle ilişkinizdeki insana saygı duymak gerekir. Hayatına, fikirlerine ve davranışlarına saygılı olmalısınız. Kaba, argo kelimeler kişiyi ilişkiden soğutur ve ilişkinin bitmesine sebep olur.
‘İnatçılık’ Gereksiz ve yersiz inatçılık ilişkide itici ve yorucu bir etkendir. Empati ve anlayış ile üstesinden gelinebilecek bir durumdur.
‘Değiştirmeye Çalışmak’ Partnerinizi olduğu gibi kabul etmelisiniz. Olmasını istediğiniz kişiye değilde olduğu kişiye aşık olmadınız mı en başında? Bu büyük bir bencilliktir.
‘Aldatmak’ Affı olmayan büyük bir hatadır. Kimse aldatılmayı hak etmez. Bu davranış ilişkilerdeki güvenin tamir edilemez bir şekilde zedelenmesine neden olabilir. Partnerlerinin bir daha kendilerini aldatmayacağı konusunda güvenmeyen ve kalbi kırılan bireyler ilişkilerini devam ettirmek istemeyebilir. Bu da ayrılmanın boşanmanın yolunu açar.