Çocuklarda Travma ve Başa Çıkma Yöntemleri

Hiç olmadığı kadar sık duymaya başladığımız ve duymaya da devam edeceğimiz bazı terimler; travma, yas, kriz, post travmatik stres bozukluğu. Herkesi benzer farklı yönleriyle etkilese de aslında travmanın kişiye yaşattıkları benzerdir. İşin içine yaş, coğrafya, kişisel özellikler girince kişinin ortaya çıkardığı tepkiler farklılaşır. Büyük kayıplar, ölümler, kazalar, doğal afetler ve diğer travmatik yaşam olayları yetişkinleri etkilediği gibi çocukları da etkiler. Çocuklar da yas tutar, yetişkinler gibi olmasa da. Çünkü yas sadece ölünün arkasından değil, yitirilen her şeyin ardından tutulabilir. Çocuğun kayba verdiği reaksiyon da yaşına, duygusal ve bilişsel gelişimine bağlı değişir. Soyut becerileri gelişmemiş ve ölüm ya da kaybı anlamlandıramayan çocuklarda tepkiler daha farklıyken daha büyük çocukların yası yetişkinlerinkine daha yakındır. Küçük yaşlarda duygularını sözel yolla ifade edemeyen çocukların yası yaşayış şekli davranışlarına yansır ve bazen çevresindeki yetişkinlerin anlamlandıramayacağı ya da kabul edemeyeceği şekillerde olabilir. Öfke krizleri, tutturmalar, saldırganlık görülebilir. Bu davranışların çocuğun kendisini ifade edemeyişinden kaynaklı olduğu hatırlanmalıdır. Uyku bozuklukları, kâbus görme, iştahta değişiklikler yaşanabilir. Travma ve kayıptan sonra 3 aylık dönemde bu semptomlar normal kabul edilirken 3 aydan uzun süren bu tepkilerde artık bir profesyonel yardımı alınması gerekir. Eğer saldırganlık nöbetleri ve okulda akademik ve uyum sorunları sürüyorsa, tekrar tekrar başından geçen olayı düşünüyor ve o olay hakkında konuşuyorsa, gittikçe daha fazla içine kapanıyor ve duygusal sorunları artıyorsa yine bir ruh sağlığı profesyoneline başvurulmalıdır. Çocuk her yeni gelişim dönemine girdiğinde yaşadığı kaybı yeni becerileriyle tekrar anlamlandırır ve tekrar yaşayabilir. Pek çok uyaran çocuğa travmasını hatırlatıcı olabilir. Ani sesler, başla birinin travması, yaralı birini görme, kaybedilen kişiyle ilgili özel günler, diğer aile üyelerinin yaşadığı travma sonrası psikolojik bozukluklar gibi durumlar çocuğun travmasını hatırlatabilir.

Yetişkinler yasın nasıl bir süreç olduğunu bilip ve geçici olduğunu öngörebilirken çocuklar için tekrar eden büyük bir belirsizlik olabilir. Bu yüzden yas sürecinde çocuk etrafındaki yetişkini izler. Hayatında hiç yaşamadığı bir olaya vereceği tepkileri çevresindeki yetişkinlerin davranış kalıplarından öğrenir. Bu noktada yetişkinler olarak önce kendi duygularımızı anlayıp düzenlemek için sağlıklı başa çıkma stratejileri seçtikten sonra çocuğun duygu ve düşüncelerini anlamaya önem vermek ve çocuğun da kendisini anlamasına yıl gösterici olmak yardımcı olacaktır. Bu noktada eğer kendiniz de yası yaşarken zorlanıyor ve yardıma ihtiyaç duyuyorsanız önce kendiniz için yardım arayışına girmelisiniz. Bununla birlikte;

  • Çocuğun yeni yaşamıyla ilgili yalan söylemeden kısa ve net bilgiler vermelisiniz
  • Bir yakının kaybı söz konusu ise “cennete gitti, bizi izliyor, uzun bir uykuya daldı” gibi hikayeleştirici söylemlerden kesinlikle uzak durmalı, açık bir şekilde yakının öldüğünü ve onu artık bir daha göremeyeceğini söylemelisiniz.
  • Doğal afetler sonucu yaşanan durumlara yine yalan söylemeden ancak artık güvende olduğunu vurgulayarak kısa ve net açıklamalar yapmalısınız. (Bir yakının kaybı söz konusu olmasa da durum aynıdır)
  • Çevresindeki yetişkinlerin güvenli ve eskisine benzeyen bir yaşamı kurmak için çaba gösterdiğini anlatmalısınız.
  • Çocuk konuyla ilgili duygularından ve düşüncelerinden bahsetmek istediğinde kaçamak cevaplarla geçiştirmek yerine açık uçlu sorularla konuşmaya teşvik etmelisiniz. Böylece eğer çocuğun gerçek dışı bir inancı varsa ortaya çıkarmasına yardım edip suçluluk, korku, kaygı gibi duygularını fark edebilirsiniz.
  • Sık sık fiziksel temas kurabilir, oyun oynamasına fırsat veren ortamlar yaratmaya çalışabilirsiniz.
  • Cevabını bilmediğiniz bir sorusu olduğunda açıkça bilmediğinizi ama öğrenip onunla da paylaşacağınızı söyleyebilirsiniz.
  • Bir süre sonra günlük rutinine dönmesine ve kendi sorumluluklarını almasına teşvik etmelisiniz.

Anneler acıyan yerlerinden öper çocukları, annesi orada değilse siz öpün acılarından. Sevgi verin, güven verin. Sımsıkı sarın sarmalayın…

Psikolog Gülistan AKYOL AY.

Bizi arayabilirsin
Bize mail atabilirsin
Bizi ziyaret edebilirsin

Kınıklı Mh. 6044 Sk No:10 D:14
Pamukkale/Denizli