ÇOCUKLARDA UYUM BOZUKLUKLARI
Çocukların yaş dönemleriyle doğru orantılı olarak ortaya koydukları davranışların bir düzeni ve standardı bulunması beklenen bir durumdur. Ancak, bazı dönemlerde ortaya çıkan çocuklarda uyum bozuklukları hem aileler hem de çocuklar için zorlayıcı bir süreç olmaktadır. Davranış ve uyum problemleri, iki dönem halinde irdelenmesi ve değerlendirilmesi gereken durumlar olarak kabul edilmektedir. İlkokul öncesinde yaşanan 0-6 yaş davranış bozuklukları doğal karşılanması gereken bir süreç olarak görülmelidir. İlkokul döneminde uyum ve DAVRANIŞ problemleri devam ediyorsa, işte bu bir sorun olarak algılanmalıdır.
Uyum Bozuklukları Nelerdir?
Çocuklarda uyum bozuklukları belli başlı kalemlerde değerlendirilen davranışların bütünü olarak kabul edilmektedir. Alt ıslatma, yalan söyleme, küçük hırsızlıklar yani kleptomani, saç koparma, tırnak yeme, inatçılık, zarar verme, korku ve yeme bozuklukları, davranış ve uyum problemleri olarak değerlendirilmektedir.
Tüm bu yaşanan sorunların iki dönem olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. İlkokul çağı öncesi, yani 0-6 yaş davranış bozuklukları, üzerinde çok da fazla durulmasına gerek olmayan durumlar olarak kabul edilmektedir. Çocuk belirli bir yaş dönemine kadar yaptıklarını ve yaşadıklarını bir oyun olarak algılayacağı için okul öncesi dönemde davranış bozuklukları olarak görülmesi gerekmektedir.
Uyum Bozuklukları Tanısı Nasıl Konmalıdır?
Uyum ve davranış bozuklukları ilkokul dönemiyle birlikte de devam ediyorsa, işte o zaman aile ciddi bir sorun ile karşı karşıyadır demektir. Kendisi ve çevresi ile daha reel ilişkiler kurmaya başlayan çocuğun okul dönemiyle birlikte de benzer sorunları devam ediyorsa, doğru bir şekilde uyum bozuklukları tanısı konması gerekmektedir. Uyum bozuklukları tanısı, aileler tarafından verilecek bir karar olmamalı, kesinlikle bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Anne ve baba olmayı doğal döngünün bir gereği olarak görmeyen, çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda kendini geliştiren anne ve babalar, çocuklarındaki değişimleri çok daha kısa sürede fark edebileceklerdir. Her ne kadar aileler kendilerini geliştirseler ve çocuklarda uyum bozuklukları konusunda bilinçli olsalar da, yaşanan sorunların altından tek başına kalkmaları mümkün olmayacaktır. Bu süreci bir uzman ile birlikte geçirmek, sorunların üstesinden gelmenin en etkili yolu olarak değerlendirilmektedir.
Uyum Bozukluğu Neden Olur?
Uyum ve davranış bozuklukları, kendiliğinden ortaya çıkan sorunlar değildir. Bu problemlerin altında yatan bir neden mutlaka vardır. Çocuklarda uyum bozuklukları belli başlı yanlışların birbiri ardına tekrarlanması ile tetiklenmekte ve ortaya çıkmaktadır. Bu yanlışların temelini ihmal oluşturmaktadır. Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren önce ruhsal ve fiziksel, ilerleyen dönemlerde de sosyal gereksinimlere ihtiyaç duymaktadır. Doğru gelişimin temelini oluşturan bu sürecin halkalarında yaşanan eksiklikler, çocuklarda uyum ve davranış bozuklukları olarak ortaya çıkabilecektir.
Anne ve babaların ortaya koyduğu tutum ve davranışlar çocuk gelişimde etkin rol oynamaktadır. Aşırı baskıcı ve zorlayıcı tavırlar çocuğun gelişimini istenmeyen bir aşamaya sürükleyebilmektedir. Ailelerin yapması gereken ne çok baskıcı ne de çok gevşek bir tutum ortaya koymamaları olacaktır.
Uyum ve davranış bozuklukları için en ciddi tetikleyici unsur ayrılık olarak kabul edilmektedir. Çocuk için kabul edilmesi ve alışılması en büyük problem ölüm ya da boşanma nedeniyle anne ve babanın ayrılması olmaktadır. Aile yapısı değişen ve değer yargıları küçük yaşta parçalanan çocuk davranış ve uyum problemleri göstermeye başlayacaktır. Günlük rutinde yaşanan ani ve beklenmedik değişim, çocukta ruhsal bir sorun olarak tezahür edecektir. Zamanında müdahale edilmemesi ve önlem alınmaması durumunda telafisi imkansız uyum ve davranış bozuklukları görülecektir.
Kaza ya da afet gibi büyük travma yaratan unsurların ortaya çıkması, çocuğun günlük rutininde ciddi bir değişimi getiren kardeş doğumu da çocuklarda uyum bozuklukları için yeterli nedenler olarak kabul görmektedir.
Uyum Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılmalı?
Uyum bozukluğu tedavisi için öncelikle yaşanan çocuklarda uyum bozuklukları net bir şekilde tespit edilmelidir. Uyum bozuklukları tanısı bir uzman tarafından konmalı, davranışların ve tedavinin nasıl şekilleneceği uzman ile birlikte değerlendirilmelidir. Davranış bozuklukları ve baş etme yöntemleri doğru tespit edilip, doğru yöntemlerle üzerine gidilmediğinde ters tepkilere yol açabilmekte, bu durum yaşanan sorunların daha da büyümesine yol açmaktadır.
Çocuklarda Uyum Bozuklukları Nelerdir, Nasıl Tedavi Edilmelidir?
Çocuklarda uyum bozuklukları tek tek değerlendirilmeli, yaşanan soruna odaklı müdahaleler ile tedavi yoluna gidilmelidir. Tüm sorunların altında yatan köklü bir değişim varsa, bunun ortadan kaldırılması ya da çocuk üzerindeki yansımasının azaltılması atılması gereken ilk adım olarak kabul edilmektedir.
Alt Islatma Nedenleri Ve Çözüm Önerileri
Davranış ve uyum problemi yaşayan çocuğa yönelik yapılan çalışmalar kesinlikle uzman kontrolünde yapılmalıdır. Alt ıslatma, 0-6 yaş arası davranış bozuklukları olarak kabul edilmemelidir. Bu dönemde gelişmeyen mesane kontrolü sorunu ortaya çıkarabilecektir. Bu sorunu iki dönemde değerlendirmek gerekmektedir. Tuvalet alışkanlığı kazanan ve mesane kontrolünü sağlayan çocuk bir dönem sonra aynı soruna geri dönmüşse bu kez fiziksel bir sorun olarak kabul edilebilecektir. Ancak, belirli bir dönem sonrası yaşanan alt ıslatma tamamen psikolojik değişkenlerin tetiklediği sorun olarak algılanacaktır. Aile içinde istenmeyen ya da beklenmeyen bir değişim sonucu ortaya çıkan sorun uyum ve davranış bozuklukları olarak görülmelidir. Çocuk bu süreçte asla rencide edilmemeli, daha fazla sevgi ve şevkat ile desteklenmelidir. Sıvı tüketiminin kontrol altına alınması ve gece daha sık idrara çıkarılması da alınması gereken önlemlerdendir.
Yalan Söylemi 0-6 Yaş Davranış Bozuklukları Arasında Değildir
Yalan söyleme, 0-6 yaş davranış bozuklukları arasında görülmemektedir. 6 yaşına kadar yalan çocuğun hayal dünyasının ve oyun döngüsünün bir yansıması olarak kabul edilmektedir. Bu dönemlerde çocuk hayal dünyasının gereklerini yerine getirmek, oyunun bir parçası haline getirdiği için söylediği yalanların yansımasını göremeyecektir. Ancak, ilkokul döneminden sonra da devam eden bir yalan süreci varsa o zaman davranış ve uyum problemleri olarak kabul edilmeli, sorunun çözümüne yönelik önlemler alınmalıdır.
İlkokul döneminde uyum ve DAVRANIŞ problemleri olarak karşımıza çıkan yalanan nedenleri genel olarak cezadan kaçınmak olarak algılanmaktadır. Bu da ailenin baskıcı tutumunun bir yansıması olarak çocuğun geliştirdiği savunma mekanizması olmaktadır. Aşırı tepki bu sürecin çok daha kötü seviyelere yükselmesine yol açacaktır. Uzman ve aile işbirliği içinde yürütülecek çözüm süreci sorunun üstesinden gelinmesine yetecektir.
Küçük Hırsızlıklar, Kleptomani
Küçük hırsızlıklar, çalma görüldüğünde eğer ilkokul dönemi öncesinde yaşanıyorsa uyum ve davranış bozuklukları olarak görülmemelidir. Çalmanın bir sorun olarak görülmesi için ilkokul döneminde uyum ve DAVRANIŞ problemleri olarak ortaya çıkması gerekmektedir. Çocukta belirli bir şaşa kadar mülkiyet kavramı gelişmeyecektir. Ana unsur olarak kendini gören çocuk, her şeyin de sahibi olduğunu düşünmektedir, bu nedenle de izin almaya ihtiyaç duymayacaktır.
Tırnak Yeme Ve Saç Koparma Davranış Ve Uyum Problemleri Arasındadır
Tırnak yeme ve saç koparma, ciddi davranış ve uyum problemleri arasında gösterilmektedir. Her iki sorun da kaygı sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu sorun, aşırı baskıcı ailelerde yetişen çocuklarda sıklıkla görülmektedir. Aile içinde kendini ifade edebilme rahatlığını yaşayamayan, sürekli eleştirilen çocuk, anne ve babasından çekiniyor demektir. Bu durumda ortaya çıkan uyum ve davranış bozuklukları arasında tırnak yeme ve saç koparma etkin bir reaksiyon olacaktır. Tırnak yeme psikolojik bir sorun olduğu kadar çocuğun sağlığını da olumsuz etkileyebilecek bir süreçtir.
Davranış ve uyum problemi yaşayan çocuğa yönelik yapılan çalışmalar ne kadar sistemli ve istikrarlı olursa, yaşanan uyum ve davranış bozuklukları o kadar kısa sürede ortadan kalkacaktır. Unutulmaması gereken bir gerçek vardır. Sevgi en etkili ilaçtır. Çocuğa verilecek koşulsuz sevgi, davranış bozuklukları ve baş etme yöntemleri arasında tartışmasız en güçlü yöntemdir.