Karne Günü!

Dışarıdan ofise dönerken bir ilkokulun önünden geçtim ve tam öğlen okul çıkış saatine denk geldim. Fark ettim ki bir sürü çocuğun birçok duyguyu bir arada yaşadığı bir gündü: Karne Günü. Kimi güle oynaya karnesini bayrak gibi sallayarak çıkıyordu okuldan, kimisinin omuzları çökmüş ya beklediğinin alamamanın hayal kırıklığını yaşıyor ya ailesine yapmak zorunda olduğu açıklamanın yükü altında eziliyor. Tabii ki sahne de diğer başroller de vardı, “Veliler”. Çocukların duygularının çok benzerlerini gördüm onlarda da. Çocuğunun karnesini gururla inceleyenler ve “emeklerinin karşılığını alamamış” olanlar peşi sıra okulu boşaltıyordu. Akşam evde geçecek diyaloglar bir bir geçti gözümün önünden. Karne günlerinin ne kadar zorlayıcı olduğunu hatırladım bir kere daha.

Maddi- manevi çocuğuna yatırım yapmış ebeveynler için karne günü bu yatırımın karşılığını somut bir şekilde görmeyi bekledikleri bir gün. Ancak bu her zaman aynı konuya dönüyor. Einstein’e ait olduğu düşünülen o meşhur söze. Aslında herkes dâhidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız balık tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.” Bambaşka yeteneklere sahip çocuklarının sayısal ve sözel bilimlerde ortalama ve üstünde performans göstermesini isteyip, çocuğunu özel derslere boğan ebeveynin tatmin olabildiği ya da hayal kırıklığına uğradığı bir yol karne. Belki de onca matematik özel dersi için harcanan saatlerde bireysel bir antrenörle lisanslı bir yüzücü olabilecek çocuk, matematikte ancak orta bir performans sergilediğinde kendini başarısız olarak etiketlemeye başlayabiliyor oysa ki.

Karnesi pekiyilerle dolu çocuk.

Çocuk içinse onayını almaya en çok ihtiyaç duyduğu kişilere belki mutlu bir cevap verebileceği belki de suçluluk duyduğu bir kâğıt. Bazen de sandığımızın aksine en az beklentiyi karşılamamış çocuk kadar zararı karnesi tam da beklenen gibi olan çocuk da görüyor. Karnesi pekiyilerle dolu çocuk bugün ailesinde aldığı ödüllerle normalden fazla ilgi ve değerli hissettirilmekle; sevilmenin ve değerli olmanın, onaylanmanın yolunun koşullu olduğu mesajını almaya başlıyor. Ailenin kendisiyle değil de başarılarıyla gurur duyduğu mesajını alıyor.

Aslında basit bir karne günü ancak üzerine düşünecek, konuşulacak öyle çok şey var ki! Şunu hatırlatmak istiyorum ki, bu kağıtta yazanlar

  • Çocuğunuzun zeka seviyesiyle ilişkili değildir
  • Hangi alanlarda yetenekli olduğunu işaret etmez
  • Gelecek hayatındaki başarı durumuna ilişkin bir fragman değildir.

Ayrıca, çocukta önemli bir akademik başarısızlık söz konusuysa bu durum sadece çocuğu ilgilendiren bir durum değildir. Sorumluluk aileye, öğretmenlere ve okul yönetimine de aittir.

Psikolog Gülistan Akyol Ay

Bizi arayabilirsin
Bize mail atabilirsin
Bizi ziyaret edebilirsin

Kınıklı Mh. 6044 Sk No:10 D:14
Pamukkale/Denizli